- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
Türkiye öyle bir zeminde ilerliyor ki nötr kalma lüksü yok. Ya taarruzda olmalı, ya savunmada kalmalı… Ya bağımsız olmalı, ya onurundan olmalı… Ya efendiler koltuğunda oturmalı, ya paryalığa eyvallah demeli… Ya dik durmalı, ya boynu bükük kalmalı…
Yeni Türkiye’nin doğuşu sancılı geçiyor. Etrafımızda ateş çemberi, dünyanın efendileri burnundan soluyor, ajanlar içimizde cirit atıyor, terör ve kaos mihrakları ful mesai harcıyor, fitne kazanları harlanıyor, kirli ittifaklar şaşırtmaya devam ediyor, dost görünümlü münafıklar pusuda ama Rabbim dualı Türkiye’mizi felaha, feraha çıkarmak için yardım elini uzatmış. Her şeye rağmen Türkiye güçleniyor.
Evet, her şeye rağmen Türkiye, Yeni Türkiye’ye dönüşüyor fakat bu girift yolda her şeyi çok daha profesyonel düşünmek ve ona göre adımlar atmak mecburiyetindeyiz. Böyle bir ortamda hiçbir adım hesapsız ve şuursuz atılamaz.
Geçenlerde fikirleriyle ufuklar açan Sinan abimizle de bu mesele üzerinde hasbihal ettik. Bu yazının sizlere ulaşmasında bu hasbihalin de payı var…
Devletin doğrudan kendisine, kendi geleceğine yönelik ekolu olmalı, okulu olmalı… Karşılaşılan olaylara göre inisiyatif almakla yetinen bir irade günümüz Türkiye’sinde de işe yaramaz, yaramıyor da. Neyle karşılaşılacağını çok önceden bilen, alternatiflerine de hazır olan, birkaç aşama sonrasını dahi öngörebilen stratejik akıl sahibi neferlere sahip olmalı. Bunun için de en akıllıca yol; Beştepe’de Enderun Mektebi…
Yani, Beştepe’de Yeni Türkiye çizgisini sırtlanacak Enderun Mektebinin öğrencileri özel seçilecek. Çekirdekten yetiştirilecek. Klasik eğitim müfredatından arınmış, kendine mahsus eğitim şekli ve sistemi uygulanacak. Her biri belli bir alanın tam donanımlı uzmanı olacak. Kendi alanının dışında hiçbir alana yönelmeyecek.
Stratejik ve analitik zekâya sahip bu neferler uzmanlaştıkları alanlarda devlet erkine, istihbaratına, stratejilerine, planlarına, ideallerine, vizyonuna, misyonuna danışmanlık yapacak, bilgi aktaracak, yol ve yön gösterecek. Donanımlarının hizmete dönüşebilmesi için her türlü desteğin verilebileceği, yüz akımız bir Enderun Mektebine ihtiyaç var.
Ha dikkat… Elbette ki Enderun’u deforme etmeye çalışacaklar, kara propaganda malzemesi yapacaklardır, Osmanlı ruhu birilerini titretecektir, daha sonra içine sızmaya da çalışacaklar fakat medeniyet tecrübemiz bunları aşmaya ehliyetlidir. Mekteb-i Enderun’un amacı dışında işlere tevessül etmesine asla müsadere edilmeyecek. Caydırıcı tedbirleri baştan konacak. Ve bu neferler görevlerine sadık kaldıkları müddetçe asli görevlerinde kalacak.
Ayrıca devlete danışmanlık hizmeti verecek düşünce kuruluşları (think tank) da yaygınlaştırılmalı. Türkiye’de çeşitli düşünce kuruluşları var ama etkinliği ve alt yapısı zayıf, formaliteyi karşılayan düzeydeler.
Milli irade ve idaresi ile işbirliği halinde ve organik bağlarla bu iş daha da bir ciddiyet kazanması gerekiyor. Mesela Ortadoğu’nun bütün çekirdeklerini, filizlerini, ailelerini, şehirlerini, mezheplerini, güç dengelerini, rejimlerini, emperyal aktörlerini, finansal düzeneğini, illegal yapılarını, misyonerlerini, tarihsel dokularını, genetik algılarını, alışkanlıklarını, coğrafik karakterlerini, psikolojilerini en ince teferruatlarına kadar bilen, değerlendirebilen, analizlerini gerçekleştirebilen, öngörüler geliştirebilen bir düşünce kuruluşumuz olsa ve bu düşünce kuruluşunun uzmanlık alanı sadece Ortadoğu olsa muhtemeldir ki birçok adımlarımız daha farklı olurdu.
Mesela, Türkiye’deki terör gruplarına yönelik bir düşünce kuruluşumuz olsa ve bu kuruluş; terörün kaynak gördüğü kitleyi, o kitlenin psiko-sosyal ve ekonomik altyapısı, kitle psikolojisini yönetimi, aşiret faktörü, aşiretlerin karakterleri, terörün nemalandığı iç ve dış bağlantıları, ideolojik fragmanları, iletişim ağları, türevleri, çevresel imkânları, korku psikolojisinden yararlanma biçimleri, algı yönetimleri gibi kılcallarını deşifre eden, sahip olduğu bilgileri işleyip analiz edebilen ve çizdiği politika-stratejiler ile reel neticeler alabilen bir kuruluş terör örgütlerine kıpırdayacak alan bırakmaz.
Bütün bunlar, masa başında oturup da ya da kitap sayfaları arasında okunup da fikirler doğurtacak basitlikte yapılmamalı. Sahada olunmalı, temas halinde olunmalı, empatik yaşamlar tecrübe edilmeli ki masa başının da teorik çalışmaların da reel karşılığı olsun.
Bu meseleyi neden ille de vurguladım. Çünkü bugün ve bugüne dek tarihsel bilgim ve şahit olduğum siyasi geçmişimize bakınca bu konuda büyük bir boşluk görüyorum. Bu boşluk doldurulduğunda birçok ayak bağından arınmış olacağımız kanaatindeyim.
Rize’mizin düşman işgalinden kurtuluşunun 98. yılını da bu yazımız vesilesi ile kutlarım.
Allah’ın nusret eli üzerimizden eksik olmasın…
04.03.2016
Ahmet ÇİÇEK
MAKALEYE YORUM YAZIN

-
25.06.2018 25 HAZİRAN ve TÜRKİYE
-
03.10.2017 Yeni Anayasayla İlgili Öneriler
-
03.10.2017 Gün, Hilafet Sancağı Altında Kardeşliğimizi İlan Etme Günüdür
-
03.10.2017 Asıl Hedef Ekonomik Kriz Değil. Bu Birinci Aşama
-
03.10.2017 Güney Sınırında Ayar Oyunları !..
-
03.10.2017 AK Parti'nin 2016 Eylem Planı Ne Oldu?
-
03.10.2017 Lozan, Sevr'den Bakınca Zafer... Chester'den Bakınca Hezimet
-
03.10.2017 Kamu Hizmetlerinde Tasarruf ve Verimlilik Nasıl Sağlanır?
-
03.10.2017 At İzi İt İzine Karışmamalı !...
-
03.10.2017 Geleceğimizin Tarihini Kendimiz Yazmalıyız
-
03.10.2017 Gülen’i FETÖ Yapan Beyaz Türklerdir
-
03.10.2017 FETTO: 2018’de Rusya’yı İstiyorum.
-
03.10.2017 Türkiye Dünyanın En Güçlü İstihbaratına Sahip Olmak Zorunda
-
03.10.2017 PİÇ`in Babası PİÇ`ini Tanır mı?
-
03.10.2017 Türkiye’ye Başkandan Ziyade İslam Dünyasına Bir Baş Lazım
-
03.10.2017 Eşkıya Mahalleye Muhtar Olamaz, Nerde Kalmış Dünyaya Hükümdar
-
03.10.2017 Partisiz Başkanlık Sistemi Nasıl Olur?
-
03.10.2017 Sistem Başkanlığı Zorluyor !.....
-
03.10.2017 Eğer Bana O Elmayı Getirseydin Orduyu Geri Çekerdim
-
03.10.2017 İlle de Sultan Murad’dan Mektup mu Gelmeli?
-
03.10.2017 Kuyruğu Sıkışanın Maskesi Düşüyor !
-
03.10.2017 Kuyruğu Sıkışanın Maskesi Düşüyor !
-
03.10.2017 Kahramanlarımıza Ne Kadar Sahip Çıkabiliyoruz?
-
03.10.2017 Yine Yeni, Yine Yeniden Yeni Türkiye !
-
03.10.2017 Doğudaki Savaşın Batıdaki Aynası
-
03.10.2017 Türkiye Şu An Yedi Düvel ile Harp Ediyor !
-
03.10.2017 Ey Kürt Kardeşlerim! Son Noktayı Siz Koyun ! ....
-
03.10.2017 Müslümanca Yılbaşı Nasıl Kutlanır
-
03.10.2017 Yanıyorsun Fuat @wn!
-
03.10.2017 Neden Ak Parti !
-
03.10.2017 Görünenden Görünmeyeni Görmek !
-
03.10.2017 CHESTER MUKAVELESİ’ni BİLMEDEN PKK MESELESİ ANLAŞILAMAZ
-
03.10.2017 ÖSYM Davalarının Ardındaki Korkunç Tehdit
-
03.10.2017 Çözüm Süreci Şimdi Başlıyor !
-
03.10.2017 Seçim bitti. Tablo ortada. Şimdi ne olacak?
-
03.10.2017 Muhalefetin Akıl Hocası ve Akıl Oyunları